Sabahın erken saatinde tur otobüsünü bekliyorum. Durağa gelen bir kaç hanım "Yozgat'a mı gideceksiniz?" diye soruyor. "Evet" diye cevaplıyorum. İçlerinden birisi "Napacaksınız Yozgat'ta, işiniz mi yok?" diye soruyor. "Siz niye gidiyorsunuz?" diyorum. "Ben Yozgat'lıyım" diyor.
Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?
Anadolu'nun bizden çok önceki sakinlerinin ismini, Hititler ve Bizans hariç pek duymamışızdır. İsmini pek az duyduğumuz ve hiç de dikkatimizi çekmeyen Galatlar ve sık duyduğumuz Yozgat, Galyalılar, Keltler, Celtics futbol takımları hakkında öykümüz. Şimdi çok duyulanların içindeki sırları keşfetmeye hazır olun.
Ankara'lı olmama rağmen Ankara'yı bu yaz keşfettiğimi söyleyebilirim. Ankara kalesinde çektiğim fotoğrafların altına bir şeyler yazmak gerekiyordu. Ankara Kalesini bilmeyen yoktur. Herkes bildiği için de kimse "yaa bu kale de nedir burda?" diye sormaz. Gözönündeki şey kanıksanır... Ama fotoğrafların altına bir şeyler yazmak gerekiyordu. Ankara'nın eski sakinleri arasında arkeoloji literatüründe Galatlar diye birilerinin de adı geçiyor. Genelde bu metinleri okurken yalnızca bildiklerimizi algılar gerisine dikkat etmeyiz... Ama merak bu ya işte... "Kim yahu bu Galatlar?!" dediğimde öğrendiklerim beni şaşırtıyor. Buyrun tarihte ve Anadolu'da bir zaman ve mekan yolculuğuna...
Bu Galatlar aslında Keltler... Hani Celtics futbol takımları, Enya, Loreena McKennitt ile bildiğimiz, İngiltere'de, İskoçya'da yaşıyan Keltler. Aynı zamanda Galya'lılar... Hani Asteriks, Hopdediks ve İdefiks ile tanıdığımız, Roma'lıları deli eden Galya'lılar. Aynı zamanda Galliler. Hani Galler Prensi Charles ile tanıdığımız, İngilizlerin Wales dedikleri Avustralya'da New South Wales olarak bilinen eyalete adını veren, Avustralya'da yakını olanların mektubun üzerine NSW yazdıkları Wales... Aynı zamanda Almanlar, Keltlerin ataları olduğunu düşünüyorlar ve bu yüzden Keltlerle bağlantılarını araştırıyorlar...
İskoçya ve Galler nere, Yozgat nere? Ne işi var Galyalıların Keltlerin Yozgat'ın Büyüknefes köyünde?
İsanın doğumundan 281 yıl önce, Makedonyalı Büyük İskender'in Asya steplerinden Hindistan'dan, Mısır ve Kuzey Afrika'ya uzanan bir alanda izini ve mirasını bırakmasından yaklaşık 50 yıl sonra Şef Brennus ve kalabalık bir Galyalı savaşçı grubu kadınlarıyla ve çocuklarıyla birlikte çıktıkları göçte Makedonya'yı ve Yunanistan'ı ele geçirerek yerleştiler. Brennus'tan ayrılan bir başka grup ise Trakya'ya yerleşti. Bir kaç sene içinde Keltler, kardeşine karşı iktidara oynayan Bithynia'lı Nicomedes'in daveti üzerine Anadolu'ya geçmişlerdi bile... 10000 savaşçı kadınları ve çocukları ile Anadolu'ya geçerek Büyük İskender'den sonra büyük mirasını devralan, Antakya'ya ismini veren Seleucid kral Antiochus'u devirdiler. Ankara, Yozgat ve Polatlı'da üç önemli merkez kurdular. Ankyra, Tavium ve Pessinus.
Yunanlılar Galat olarak adlandırdıkları bu savaşçı kavimden o kadar korkmuşlar ki onların Anadolu'ya geçerken yalnızca kamp kurdukları yerin adı Galata olarak tarihe kazınmış. Romalılar ve Yunanlılar, İskoçya'dan Yozgat'a kadar yayılan bu savaşçı kavimden hem çekinir hem de saygı duyarlardı.
Bu gün bile sürdürülen kelt pagan gelenekleri eski Türklerin Şaman gelenekleri ile inanılmaz benzerlik gösterir. Bugün bile kültürümüzde farkında olmadan sürdürdüğümüz geleneklerdir bunlar.
Tavium ya da Tavia Anadolu'da yerleşen üç Kelt boyundan Trocmi aşiretinin merkezi idi. Yozgat'ın Büyüknefes köyünde, kervan yollarının kavşağında, Hititler, Kimmerler, Persler, Keltler, Grekler, Romalılar ve Osmanlılar'a ev sahipliği yapan önemli bir ticaret merkeziydi. Aynı zamanda çevredeki bakır, kalay, demir ve gümüş madenlerinden çıkarılan cevherlerin işlendiği bir madencilik merkeziydi.
Tavium tapınağında Galatlar tarafından çok saygı gören devasa bir bronz Jüpiter heykeli vardı. Şehrin tam yeri hakkında tartışmalar olsa da bugün Yozgat yakınlarında Büyüknefes Köyü yakınlarında olduğu kabul edilir. Bir tiyatro ve muhtemelen Jüpiter tapınağının kalıntılarına rastlanmıştır. Kalıntılardan bazılarına çevredeki yapılarda süsleme materyali olarak rastlamak mümkün.
Yozgat'ta nefis testi kebabımızı yedikten sonra Tavium'a geçmek üzere yola çıkıyoruz. Daha önceden geleceğimiz haber verilen köyde bütün ihtiyar heyeti, koyu renk çizgili takım elbisesini giymiş muhtar, köylüler, çoluk çocuk toplanmış köy kahvesinin önünde bizi karşılıyorlar. İhtiyar heyeti sıra halinde dizilmiş bir otobüs dolusu insanın tek tek elini sıkıyorlar. Köy kahvesinde herkese ayran ve çay ikram ediyorlar. Çocuklar merakla ama çekingenlik ve saygıyla, yaklaşmadan izliyorlar. Belki arkeolojik bir alana giderken önünden geçivereceğimiz, ama bu sefer durup konuk olduğumuz bu köyde insana duyulan saygıyı ve karşılamaya verilen önemi hiç unutmayacağım.
Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?
Anadolu'nun bizden çok önceki sakinlerinin ismini, Hititler ve Bizans hariç pek duymamışızdır. İsmini pek az duyduğumuz ve hiç de dikkatimizi çekmeyen Galatlar ve sık duyduğumuz Yozgat, Galyalılar, Keltler, Celtics futbol takımları hakkında öykümüz. Şimdi çok duyulanların içindeki sırları keşfetmeye hazır olun.
Ankara'lı olmama rağmen Ankara'yı bu yaz keşfettiğimi söyleyebilirim. Ankara kalesinde çektiğim fotoğrafların altına bir şeyler yazmak gerekiyordu. Ankara Kalesini bilmeyen yoktur. Herkes bildiği için de kimse "yaa bu kale de nedir burda?" diye sormaz. Gözönündeki şey kanıksanır... Ama fotoğrafların altına bir şeyler yazmak gerekiyordu. Ankara'nın eski sakinleri arasında arkeoloji literatüründe Galatlar diye birilerinin de adı geçiyor. Genelde bu metinleri okurken yalnızca bildiklerimizi algılar gerisine dikkat etmeyiz... Ama merak bu ya işte... "Kim yahu bu Galatlar?!" dediğimde öğrendiklerim beni şaşırtıyor. Buyrun tarihte ve Anadolu'da bir zaman ve mekan yolculuğuna...
Bu Galatlar aslında Keltler... Hani Celtics futbol takımları, Enya, Loreena McKennitt ile bildiğimiz, İngiltere'de, İskoçya'da yaşıyan Keltler. Aynı zamanda Galya'lılar... Hani Asteriks, Hopdediks ve İdefiks ile tanıdığımız, Roma'lıları deli eden Galya'lılar. Aynı zamanda Galliler. Hani Galler Prensi Charles ile tanıdığımız, İngilizlerin Wales dedikleri Avustralya'da New South Wales olarak bilinen eyalete adını veren, Avustralya'da yakını olanların mektubun üzerine NSW yazdıkları Wales... Aynı zamanda Almanlar, Keltlerin ataları olduğunu düşünüyorlar ve bu yüzden Keltlerle bağlantılarını araştırıyorlar...
İskoçya ve Galler nere, Yozgat nere? Ne işi var Galyalıların Keltlerin Yozgat'ın Büyüknefes köyünde?
İsanın doğumundan 281 yıl önce, Makedonyalı Büyük İskender'in Asya steplerinden Hindistan'dan, Mısır ve Kuzey Afrika'ya uzanan bir alanda izini ve mirasını bırakmasından yaklaşık 50 yıl sonra Şef Brennus ve kalabalık bir Galyalı savaşçı grubu kadınlarıyla ve çocuklarıyla birlikte çıktıkları göçte Makedonya'yı ve Yunanistan'ı ele geçirerek yerleştiler. Brennus'tan ayrılan bir başka grup ise Trakya'ya yerleşti. Bir kaç sene içinde Keltler, kardeşine karşı iktidara oynayan Bithynia'lı Nicomedes'in daveti üzerine Anadolu'ya geçmişlerdi bile... 10000 savaşçı kadınları ve çocukları ile Anadolu'ya geçerek Büyük İskender'den sonra büyük mirasını devralan, Antakya'ya ismini veren Seleucid kral Antiochus'u devirdiler. Ankara, Yozgat ve Polatlı'da üç önemli merkez kurdular. Ankyra, Tavium ve Pessinus.
Yunanlılar Galat olarak adlandırdıkları bu savaşçı kavimden o kadar korkmuşlar ki onların Anadolu'ya geçerken yalnızca kamp kurdukları yerin adı Galata olarak tarihe kazınmış. Romalılar ve Yunanlılar, İskoçya'dan Yozgat'a kadar yayılan bu savaşçı kavimden hem çekinir hem de saygı duyarlardı.
Bu gün bile sürdürülen kelt pagan gelenekleri eski Türklerin Şaman gelenekleri ile inanılmaz benzerlik gösterir. Bugün bile kültürümüzde farkında olmadan sürdürdüğümüz geleneklerdir bunlar.
Tavium ya da Tavia Anadolu'da yerleşen üç Kelt boyundan Trocmi aşiretinin merkezi idi. Yozgat'ın Büyüknefes köyünde, kervan yollarının kavşağında, Hititler, Kimmerler, Persler, Keltler, Grekler, Romalılar ve Osmanlılar'a ev sahipliği yapan önemli bir ticaret merkeziydi. Aynı zamanda çevredeki bakır, kalay, demir ve gümüş madenlerinden çıkarılan cevherlerin işlendiği bir madencilik merkeziydi.
Tavium tapınağında Galatlar tarafından çok saygı gören devasa bir bronz Jüpiter heykeli vardı. Şehrin tam yeri hakkında tartışmalar olsa da bugün Yozgat yakınlarında Büyüknefes Köyü yakınlarında olduğu kabul edilir. Bir tiyatro ve muhtemelen Jüpiter tapınağının kalıntılarına rastlanmıştır. Kalıntılardan bazılarına çevredeki yapılarda süsleme materyali olarak rastlamak mümkün.
Yozgat'ta nefis testi kebabımızı yedikten sonra Tavium'a geçmek üzere yola çıkıyoruz. Daha önceden geleceğimiz haber verilen köyde bütün ihtiyar heyeti, koyu renk çizgili takım elbisesini giymiş muhtar, köylüler, çoluk çocuk toplanmış köy kahvesinin önünde bizi karşılıyorlar. İhtiyar heyeti sıra halinde dizilmiş bir otobüs dolusu insanın tek tek elini sıkıyorlar. Köy kahvesinde herkese ayran ve çay ikram ediyorlar. Çocuklar merakla ama çekingenlik ve saygıyla, yaklaşmadan izliyorlar. Belki arkeolojik bir alana giderken önünden geçivereceğimiz, ama bu sefer durup konuk olduğumuz bu köyde insana duyulan saygıyı ve karşılamaya verilen önemi hiç unutmayacağım.