Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tarsus Düğünü: Davul Zurna Ekibi

Vursun davullar, çalsın zurnalar! Ara sokaklarda canlı renkleriyle şirin Tarsus evlerinin fotoğraflarını çekerken aniden çifte davullar gümbürdemeye, tiz bir zurna sesi, ağır ama neşeli bir havaya eşlik etmeye başlıyor. Davul zurna sesinin melodilerini izleyerek ara sokaklardan, tarihi evlerin yıkıntılarının arasında küçük bir alana ulaşıyorum. Düğün sahibi karşılamak için kalkıyor. Anadolu'da adettir. Gelen geçen düğüne katılır. Konuklar yeni yeni geliyorlar. Çeyiz almaya gidiyorlarmış. Ben de tebrik edip hayırlı olsun diyorum. Davullar vuruyor, zurna neşeli bir hava çalıyor... Ama yolcu yolunda gerek. Tarihi saat kulesi, bedesten, cami ve kiliselerin olduğu meydana doğru yoluma devam ediyorum.

Tarsus'un Evleri

Tarsus'un her karışı, her yönü ayrı bir fotoğraf karesi... Sabah bacaların teneke borularından tüten ilk dumanlar güneşin ışık oyunlarına eşlik ediyor. Derken sokakların arasından tiz bir zurna ve ona eşlik eden davul sesi duyuyorum. Acaba ses nereden geliyor? Bakalım neler oluyor? Ben o tarafa gidiyorum...

Tarsus Evleri

Adana, Mersin treninden indiğimde beni güneşli ve ılık bir Akdeniz sabahı karşılıyor. Güneş henüz Tarsus'un dar ara sokaklarına girmemiş. Niyetim eski güzel Tarsus evlerinin bulunduğu şehir merkezindeki sokakları fotoğraflamak. Oradan şehir merkezindeki saat kulesi, tarihi bedesten ve camilerin olduğu meydana geçip, meydan kahvesinde de bir çay içmeyi düşünüyorum. Burada ne tarafa bakarsanız ayrı bir fotoğraf karesi görüyorsunuz... Ben ara sokaklarda dolaşıp fotoğraf çekerken, güneşin ilk ışıkları dar sokaklarda binbir türlü renk ve ışık oyunları yaratıyor. Tam o sırada açık bir kapı dikkatimi çekiyor...

Toros Yaylalarına, Gün Doğumuna Yolculuk

Toroslar bir başkadır... İsviçre'nin adı çıkmış bir kere... Tabii bugünlerde tüm dünyanın gözü Davos'ta... Ama Toroslar'da karlı, başı dumanlı dağlardan, yayla köylerinden, dağların, bulutların arasından gün doğumunu izlemek, kuş sesleri ile uyanmak hiç bir şeye benzemez. Siz çıtır çıtır odun sobası yanan bir sabah, dumanı tüten mis gibi yayla ekmeği ile kahvaltınızı yaparken sincaplar dallarda koşuşturmaya başlarlar bile... Ben de size Toros yaylalarından, başı dumanlı dağlardan, gün doğumlarından fotoğraflar, öyküler getirmek üzere Torosların yayla köylerine bir keşif fotogezisine çıkıyorum. Niyetim geçerken Tarsus'ta da biraz zaman geçirmek... Biliyorsunuz 2008 yılı UNESCO tarafından bütün dünyada Tarsus'lu Saint Paul yılı olarak benimsendi... Çukurova Mavi Treninden, Yenice istasyonundan Tarsus'a geçiyorum. Tarsus olağanüstü bir yer... Burada her yer, her yön, her karış ayrı bir fotoğraf... fotogezi.blogspot.com sayfalarında önümüzdeki günlerde görüşmek ü

Donmuş Göldeki Ördekler

Hafta sonu Bolu Gerede yakınlarında bir trekking sonrası, Cankurtaran Mevkiinde, bir benzin istasyonunun arkasında otel, restoran ve konaklama tesisinde sıcak bir çay içmek, gözleme yemek için durduk. Greenpark Hotel'in arkasındaki donmuş gölde bu sevimli ördeklere rastladık. Kameralara poz vermekten dolayı da oldukça memnunlardı... İşte de fotoğrafları...