Ana içeriğe atla

Doğada Bahar Sevinci

Flowers of Light

Düz, sakin, giderek kıvrılan patikalardan vadi sırtlarına ilerliyoruz. Gittikçe incelen patikamızın sağında derin bir vadide akan suyun oynak şırıltısı geliyor. Sol tarafımızda tepe yukarıya doğru uzanıyor. Suyu görmüyoruz ama sesi bizi coşku ile karşılıyor. Bize aldırmıyor o... Baharın gelişine seviniyor. Derken suyu da görüyoruz. Küçük ama coşkuyla ve gürültüyle akıyor... Kar henüz tam olarak kalkmamış. Eriyen kar suları vadiyi dolduran kar kıvrımlarının arasından kendine yol açarak akıyor. Yer yer buzlardan sütunlar ve şelaleler oluşturmuş. Yer yer dar patikalardan, yer yer vadi çukurlarını kalın bloklar halinde dolduran kar yollarından yürüyerek ilerliyoruz. Hayat eriyen karların şırıltısıyla, kuşların sevinç dolu şakımalarıyla ve ışıklı nergislerin coşkun renkleriyle heryerden fışkırıyor.

Spring Flower at Snowy Mountains

Tabii baharı şehirlerde de görürüz şehirlerde de parklarda, bahçelerde, balkonlarda, pencerelerde, saksılarda... yaşarız ama hiç bir zaman doğada baharın gelişi kadar muhteşem bir kutlama ve sevinçle karşılanmaz şehirlerde...

Ulu dağlardan ve gökyüzünden minik kuşlara ve nergislere kadar herkes kendi doğasınca, tam bir sevinç ve kutlamayla karşılar baharın gelişini... İçi içine sığmaz doğanın ve doğadaki hiç bir varlığın... Bunu gökyüzünün maviliğinde, bulutların maviyle danseden oynak şekilli beyazlığında, çiçeklerin ışıkla yoğrulmuş, çığlık çığlığa neşeli renklerinde görür, kuşların sevinçli cıvıltılarında, rüzgarın ve kar sularının seslerinde duyar, havanın ve ormanın tertemiz kokusunda koklar, buzun soğukluğunda, güneşin sıcaklığında, elinizin ıslaklığında, ağaçların dostluğunda hisseder, dokunur, tadarsınız...

Zaten o yüzden tüm kültürlerde baharın gelişi kutsaldır ve kutlama nedenidir, doğa ile barışık... Zaten o yüzden nevruz: İlk açan gül.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kurtuluş Savaşının Kadın Kahramanları: Şerife Bacı

Yıl 1921, Aralık ayında kar birdenbire bastırmış, Küre ve Ilgaz dağlarından geçen İnebolu-Ankara yolu kapanmıştı. Cepheye giden nakliye kolları geceye kalmadan yakın köy ve hanlara sığınmışlardı...

Asteriks, Loreena McKennitt, Enya ve Yozgat

Sabahın erken saatinde tur otobüsünü bekliyorum. Durağa gelen bir kaç hanım "Yozgat'a mı gideceksiniz?" diye soruyor. "Evet" diye cevaplıyorum. İçlerinden birisi "Napacaksınız Yozgat'ta, işiniz mi yok?" diye soruyor. "Siz niye gidiyorsunuz?" diyorum. "Ben Yozgat'lıyım" diyor. Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?

Sakarya Şehitleri Anıtı ve Sakarya Köyü'nün Öyküsü

Eskişehir'den Ankara yönünde giderken Polatlı'ya yaklaştığımızda yolun kuzey tarafında beyaz merdivenli bir anıt yapı dikkatimizi çeker hep, önünden geçip giderken, ne olduğunu bilmeden... Merak ettik, gittik baktık... İşte Sakarya Şehitleri Anıtı ve Sakarya Köyü'nün öyküsü...