Ana içeriğe atla

Şirince Evleri

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pire berber, deve tellal iken diye başlayan hikayelerin anlatıldığı gizemli zamanlarda mı bilinmez, dağlarda kaybolan kırk kişinin efsanesi nedeniyle Kırkınca olarak adlandırılmış önceleri bu çok şirin köy... Sonra Şirince olmuş. Şirin çünkü...

Özgün yapısını koruyan şirin köy evlerinde küçük oteller, pansiyonlar, restoranlar, şarap evleri görmeye, kalmaya değer. 100-150 yıllık geçmişleri ve mimari tarzıyla, alt katı taş, üst katı bağdadi sıvalı, şirin küçük otellerin ya da pansiyon hizmeti veren köy evlerinin teraslarında horoz ve kuş sesleri ile uyandıktan sonra, Selçuk dağlarının enfes manzarasını izleyerek, Ege dağlarının çiçek ve kekik kokan tertemiz havasını içinize çekerek, mükellef bir köy kahvaltısı yapabilirsiniz.

Aydın İzmir arasındaki Şirince Köyü Kuşadasına çok yakın. Köyün şirin halkı Rumeli göçmeni. Harika dantel ve iğne oyası işliyorlar. Köy havası içinde tatilinizi geçirebilir, yöreye has şeftali, incir, elma, üzüm, ceviz ve zeytinlerini, keçi peynirini ve dünyaca meşhur Şirince ev şaraplarını tadabilir, bağlar ve şeftali bahçeleri arasındaki güzel yürüyüş rotalarında trekking yapabilir, on kilometre yakındaki Efes antik kentini, sekiz kilometre yakındaki Selçuk ilçesini rahatça ziyaret edebilirsiniz. Yöreye özgün zeytinyağlarının ve zeytinyağlı yemeklerinin, salatalarının tadına doyum olmuyor. Selçuk terminalinden her saat başı köye dolmuş kalkıyor.

Bu güzel fotoğraflar için Nurten Yağcıoğlu'na teşekkürler...



Bu blogdaki popüler yayınlar

Asteriks, Loreena McKennitt, Enya ve Yozgat

Sabahın erken saatinde tur otobüsünü bekliyorum. Durağa gelen bir kaç hanım "Yozgat'a mı gideceksiniz?" diye soruyor. "Evet" diye cevaplıyorum. İçlerinden birisi "Napacaksınız Yozgat'ta, işiniz mi yok?" diye soruyor. "Siz niye gidiyorsunuz?" diyorum. "Ben Yozgat'lıyım" diyor. Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?

Karboğazı Destanı

Karboğazı Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nda Toros dağlarında Fatma Nine, yörükler ve köylülerden oluşan Milli Kuvvetler ile Fransız ordusu arasında kara savaşı. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisinden sonra Osmanlı ordusu Mondros Mütarekesiyle silahsızlandı. Müttefikler, ateşkesten 47 gün sonra 17 Aralık 1918'de Mersin'i işgal ettiler. Hemen ardından Fransa güney Anadolu'nun çoğunu işgal etti. Güneybatı İtalyan kontrolü altında olduğundan, Türkiye Akdeniz'le irtibatını kaybetti. Dağları kontrol etmek için Fransız planı : Fransa deniz kıyısını ve Çukurova gibi alüvyal ovaları kontrol etmeye çalıştı. Ancak Toros Dağlarındaki köylülerin ve göçebe Yörük obalarının kontrolü zordu. Dahası, Akdeniz kıyılarından Orta Anadolu'ya ana geçit olan antik çağın Kilikya Kapısı Gülek Geçidi, milli kuvvetlerin sürekli tehdidi altındaydı. Gülek Geçidi'nin etrafında Fransız hakimiyetini sağlama görevi için Binbaşı Mesnil yönetiminde bir tabu

Kurtuluş Savaşının Kadın Kahramanları: Şerife Bacı

Yıl 1921, Aralık ayında kar birdenbire bastırmış, Küre ve Ilgaz dağlarından geçen İnebolu-Ankara yolu kapanmıştı. Cepheye giden nakliye kolları geceye kalmadan yakın köy ve hanlara sığınmışlardı...