Ana içeriğe atla

Anıtkabir'in öyküsü: Anıtkabir hakkında bilinmeyenler

Anıtkabir MozoleAnıtkabir yapılmadan önce rasat (gözlem) istasyonu bulunması dolayısıyla Anıttepe'nin ismi Rasattepe idi. 906 rakımlı bu tepede, MÖ. 12. yüzyılda Anadolu'da devlet kuran Frig uygarlığına ait tümülüsler (mezar tepeleri) bulunuyordu. Anıtkabir'in Rasattepe'de yapılmasına karar verildikten sonra bu tümülüslerde yapılan arkeolojik kazılardan çıkarılan eserler bugün Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergileniyor.

Anıtkabir'in yerinin seçilmesi için görevlendirilen komisyon 1 Mart 1941 tarihinde uluslararası bir yarışma açtı. Yarışmaya, Türkiye, Almanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Fransa ve Çekoslovakya'dan toplam 47 proje katıldı. Bu projelerden üç tanesi komisyon tarafından ödüle layık görüldü. Milli konu ve kavramları daha iyi ifade etmesi ve araziye uygunluğu nedeniyle, Prof. Dr. Emin Onat ve Doç. Dr. Ahmet Orhan Arda'nın projesinin uygulanmasına karar verildi. 9 Ekim 1944 tarihinde yapıma başlandı. Anıtkabir'in inşası 9 yıllık bir sürede 4 aşamalı olarak 1953 yılında tamamlandı.

Onbeş yıl boyunca Ankara Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabirde kalan cenaze 10 Kasım 1953 günü Anıtkabir'e nakledildi. Etnografya Müzesinde bu kısım halen Atatürk’ün anısına hürmeten sembolik bir kabir şeklinde korunuyor.

Anıtkabir 23 Nisan KulesiAtatürk'ün naaşı, mozolenin zemin katında doğrudan doğruya toprağa kazılmış bir mezarda bulunuyor. Ziyarete açık olan, mozolenin birinci katı olan şeref holündeki sembolik lahit taşının tam altında bulunan mezar odası Selçuklu ve Osmanlı mimari stilinde sekizgen planlı kümbet tarzında piramidal külahlı, tavanı geometrik motifli mozaiklerle süslü. Zemin ve duvarlar siyah, beyaz, kırmızı mermerlerle kaplı. Mezar odasının ortasında kıble yönünde kırmızı mermer sanduka yer alıyor. Mermer sandukanın çevresinde Türkiye'deki bütün illerden, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan'dan gönderilen toprakların konulduğu pirinç vazolar bulunuyor.

"Bu taşındır diyerek Kabe'yi diksem başına...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana!"

İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un, Çanakkale Şehitleri şiirinden.
Mustafa Kemal Paşa Samsun'dan Ankara'ya ne şartlarda ve nasıl ulaştı? Atatürk'ün Ankara yolculuğunun bilinmeyen öyküsü: Ankara Beynam Ormanları ve Beynam Atatürk Evi...
Kurtuluş Savaşı bu evde kazanıldı: Atatürk ve Fikriye Hanım'ın öyküsü...
Sakarya Şehitleri Anıtı ve Sakarya Köyünün öyküsü...
Ankara Anıtkabir'den görüntüler...

Inside Ataturk's Mausoleum, originally uploaded by voyageAnatolia.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asteriks, Loreena McKennitt, Enya ve Yozgat

Sabahın erken saatinde tur otobüsünü bekliyorum. Durağa gelen bir kaç hanım "Yozgat'a mı gideceksiniz?" diye soruyor. "Evet" diye cevaplıyorum. İçlerinden birisi "Napacaksınız Yozgat'ta, işiniz mi yok?" diye soruyor. "Siz niye gidiyorsunuz?" diyorum. "Ben Yozgat'lıyım" diyor. Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?

Karboğazı Destanı

Karboğazı Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nda Toros dağlarında Fatma Nine, yörükler ve köylülerden oluşan Milli Kuvvetler ile Fransız ordusu arasında kara savaşı. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisinden sonra Osmanlı ordusu Mondros Mütarekesiyle silahsızlandı. Müttefikler, ateşkesten 47 gün sonra 17 Aralık 1918'de Mersin'i işgal ettiler. Hemen ardından Fransa güney Anadolu'nun çoğunu işgal etti. Güneybatı İtalyan kontrolü altında olduğundan, Türkiye Akdeniz'le irtibatını kaybetti. Dağları kontrol etmek için Fransız planı : Fransa deniz kıyısını ve Çukurova gibi alüvyal ovaları kontrol etmeye çalıştı. Ancak Toros Dağlarındaki köylülerin ve göçebe Yörük obalarının kontrolü zordu. Dahası, Akdeniz kıyılarından Orta Anadolu'ya ana geçit olan antik çağın Kilikya Kapısı Gülek Geçidi, milli kuvvetlerin sürekli tehdidi altındaydı. Gülek Geçidi'nin etrafında Fransız hakimiyetini sağlama görevi için Binbaşı Mesnil yönetiminde bir tabu

Kurtuluş Savaşının Kadın Kahramanları: Şerife Bacı

Yıl 1921, Aralık ayında kar birdenbire bastırmış, Küre ve Ilgaz dağlarından geçen İnebolu-Ankara yolu kapanmıştı. Cepheye giden nakliye kolları geceye kalmadan yakın köy ve hanlara sığınmışlardı...