Ana içeriğe atla

Erzincan'da Uzaydan Görünen Atatürk Portresi



Erzincan merkezinin altı kilometre kuzey batısında, Menderes Caddesi üzerinde Işıkpınar köyünün bir kilometre doğusunda, Keşiş Dağı'nın batı yamacında uzaydan bile görülebilen bir Atatürk portresi ve imzası... İşte Google earth'den kendiniz görün...

59. Topçu Er Eğitim Tugayı tarafından Erzincan'ın kuzey kısmındaki tepede 7.500 m²'lik bir alanda, gönüllü askeri personelin çalışmalarıyla yapılan Atatürk'ün bu güne kadar yapılmış en büyük portresi yer alır. Bu portre dünyanın ve Türkiye’nin en büyük portresidir aynı zamanda... 1982 yılında Top. Bnb. Yılmaz Bahar komutasında, ressam Mustafa Aydemir'in yaptığı portrenin işlenmesi 17 kişilik teknik ekip, 3000 kişinin çalışması sonucu tam bir ay gibi çok kısa bir zamanda tamamlanmış. Atatürk portresinin yapımında 210 ton harç, 600 ton taş, 160 ton kum kullanılmış.


Ressam Mustafa Aydemir, portreyi, kısa dönem askerliği sırasında tasarlamış. Daha önce hiç Atatürk resmi çizmemiş. Portreyi para harcamadan 29 günde yapmış. Beyaz boya için boya atıklarını, siyah boya için ise bazı işlemlerden geçirdikten sonra motor yağı kullanmış. Gerekli taşlar ve harç zeytinyağı tenekeleriyle taşınmış. Çalışmalar sırasında ayı ve kurt sürüleri yakınlarına kadar gelmiş.

Portrenin uzun süre dayanması ve yüzlerce yıl sonraya kalması için çeşitli teknikler kullanmış.

Ressam Mustafa Aydemir, portre bittikten sonra, komutanı altına imza atmasını söylediğinde, "Bu portre Türk milletine aittir" diyerek kendi imzasını değil, dağın batı yamacına uzaydan da görülebilecek şekilde K. Atatürk imzasını atmış...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asteriks, Loreena McKennitt, Enya ve Yozgat

Sabahın erken saatinde tur otobüsünü bekliyorum. Durağa gelen bir kaç hanım "Yozgat'a mı gideceksiniz?" diye soruyor. "Evet" diye cevaplıyorum. İçlerinden birisi "Napacaksınız Yozgat'ta, işiniz mi yok?" diye soruyor. "Siz niye gidiyorsunuz?" diyorum. "Ben Yozgat'lıyım" diyor. Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?

Karboğazı Destanı

Karboğazı Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nda Toros dağlarında Fatma Nine, yörükler ve köylülerden oluşan Milli Kuvvetler ile Fransız ordusu arasında kara savaşı. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisinden sonra Osmanlı ordusu Mondros Mütarekesiyle silahsızlandı. Müttefikler, ateşkesten 47 gün sonra 17 Aralık 1918'de Mersin'i işgal ettiler. Hemen ardından Fransa güney Anadolu'nun çoğunu işgal etti. Güneybatı İtalyan kontrolü altında olduğundan, Türkiye Akdeniz'le irtibatını kaybetti. Dağları kontrol etmek için Fransız planı : Fransa deniz kıyısını ve Çukurova gibi alüvyal ovaları kontrol etmeye çalıştı. Ancak Toros Dağlarındaki köylülerin ve göçebe Yörük obalarının kontrolü zordu. Dahası, Akdeniz kıyılarından Orta Anadolu'ya ana geçit olan antik çağın Kilikya Kapısı Gülek Geçidi, milli kuvvetlerin sürekli tehdidi altındaydı. Gülek Geçidi'nin etrafında Fransız hakimiyetini sağlama görevi için Binbaşı Mesnil yönetiminde bir tabu

Kurtuluş Savaşının Kadın Kahramanları: Şerife Bacı

Yıl 1921, Aralık ayında kar birdenbire bastırmış, Küre ve Ilgaz dağlarından geçen İnebolu-Ankara yolu kapanmıştı. Cepheye giden nakliye kolları geceye kalmadan yakın köy ve hanlara sığınmışlardı...