Ana içeriğe atla

Afrodisias: Antik Çağların Heykelcilik Okulu

Afrodisias

Tanrıça Aphrodite'e adanmış antik Roma kenti Afrodisias. Karia Bölgesi'nin kuzey-doğusunda, Salbakos Dağı'nın (Baba Dağı 2308 m.) batı eteğinde, denizden yaklaşık 600 m. yükseklikteki bir plato üstünde kurulmuş. Aydın İli Karacasu ilçesine bağlı Geyre Köyü, Denizli il sınırı yakınında Kuyucak-Tavas yolu üzerinde...

Sebasteion, Antik Çağların Heykelcilik Okulu

Onuncu yüzyılın büyük Bizans ansiklopedisi Suda'ya göre ilk adını bölgenin en eski halkı olan Leleg'lerden almış, Leleg Şehri olarak adlandırılmıştı. Antik çağ yazarlarından Byzantionlu Stephanos kentin adını Ninoe olarak belirtmiştir. Bu ad Akadlardaki Tanrıça Nin ya da Nina (İştar) ile benzer olup Aphrodite kültüyle ilişkilidir. Yunan coğrafyacılar Strabon ve Pausanias; Romalı tarihçi Tacitus ve Romalı bilgin Yaşlı Plinius gibi antik yazarların yapıtlarında da hakkında bilgiler bulunan Afrodisias'ın Roma’yla yakın ilişkileri, M.Ö. 82'de imparator Sulla'yla başlar, Julius Caesar ve ardından adına kutsal bir yapı yapılmış olan Octavianus'la devam eder. Bu dönemlerde kente imparatorların yardım ettiği bilinmektedir. Bu nedenle M.S. I ve II yüzyıllarda Afrodisias, hem dini bir merkez durumuna gelmiş hem de kültür ve sanat alanında gelişerek Karia'nın bir metropolisi olmuştur. Kentin adı, bu dönemde Aphrodite'nin adını unutturmak istercesine, Stauropolis olarak değiştirilmiştir.

Afrodisias HeykelleriRoma ve öteki merkezlerde ele geçen ve üstünde Afrodisiaslı sanatçıların imzası bulunan birçok yapıtın yanı sıra ören yerindeki kazılar sonucunda ortaya çıkarılmış yüksek nitelikteki heykel ve öteki plastik yapıtlardan, Afrodisias'ın Yunan ve Roma dünyasının en önemli heykelcilik okullarından biri olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca kentte bilim, edebiyat ve felsefe konularında değerli kişilerin yetişmiş olduğu da bilinmektedir. Tıp alanındaki yazılarıyla tanınan Ksenokrates, Neron (hükümdarlık dönemi M.S. 54–68) ve Flaviuslar döneminde (69-96) bu kentte yaşamıştır. Roman yazarı Khariton (M.S. II. yy.) ve Aristoteles felsefesinin yorumcusu olarak tanınan Aleksander (M.S. 200) Aphrodisiaslı ünlülerdendir.

Afrodisias Heykelcilik Okulu ve Sebasteion Kabartmaları

Afrodisias antik kentindeki Sebasteion Tapınağı'nın kuzey ve güney kenarlarındaki cephelerin ikinci ve üçüncü katlarını süsleyen insan boyutlarında yapılmış, Afrodisias Heykelcilik Okulu ürünü 200 adet kabartma Sebasteion Kabartmaları olarak adlandırılmaktadır.

Iulius-Claudius hanedanı imparatorlarının ibadet yeri olarak bilinen tapınağın güney cephesinin üçüncü katındaki kabartmalar, Roma imparatorlarını ve tanrıları, ikinci kattakiler ise Yunan mitolojisinden öyküleri betimlemektedir. Kabartmalardaki mitolojik kahramanlar geçmişi; Roma İmparatorları ve onlarla aynı katta yer alan tanrılar ise bugünü simgelemekte; böylelikle Roma İmparatorlarının Antik Yunan'ın devamı olduğu savını doğrulayacak bir bağlantı kurulmaya çalışılmaktadır.

Kuzey yapının ikinci katında, Augustus tarafından imparatorluğa katılan 50 adet ethne, yani halklar kabartması; üçüncü katında ise Roma İmparatorları ile Gün ve Okyanus gibi zaman ve mekanın evrensel alegorilerinin betimlemeleri yer alır.

Antik çağ heykeltraşlarının eş-zamanlı bir çalışma sonucunda yaptıkları 200 kabartmanın kazılar sonucunda bulunabilen 80 adeti, 31 Mayıs 2008 tarihinden itibaren Afrodisias Müzesi Sevgi Gönül Salonu'nda sergilenmektedir.

Sebasteion, Antik Çağların Heykelcilik Okulu

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asteriks, Loreena McKennitt, Enya ve Yozgat

Sabahın erken saatinde tur otobüsünü bekliyorum. Durağa gelen bir kaç hanım "Yozgat'a mı gideceksiniz?" diye soruyor. "Evet" diye cevaplıyorum. İçlerinden birisi "Napacaksınız Yozgat'ta, işiniz mi yok?" diye soruyor. "Siz niye gidiyorsunuz?" diyorum. "Ben Yozgat'lıyım" diyor. Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?

Karboğazı Destanı

Karboğazı Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nda Toros dağlarında Fatma Nine, yörükler ve köylülerden oluşan Milli Kuvvetler ile Fransız ordusu arasında kara savaşı. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisinden sonra Osmanlı ordusu Mondros Mütarekesiyle silahsızlandı. Müttefikler, ateşkesten 47 gün sonra 17 Aralık 1918'de Mersin'i işgal ettiler. Hemen ardından Fransa güney Anadolu'nun çoğunu işgal etti. Güneybatı İtalyan kontrolü altında olduğundan, Türkiye Akdeniz'le irtibatını kaybetti. Dağları kontrol etmek için Fransız planı : Fransa deniz kıyısını ve Çukurova gibi alüvyal ovaları kontrol etmeye çalıştı. Ancak Toros Dağlarındaki köylülerin ve göçebe Yörük obalarının kontrolü zordu. Dahası, Akdeniz kıyılarından Orta Anadolu'ya ana geçit olan antik çağın Kilikya Kapısı Gülek Geçidi, milli kuvvetlerin sürekli tehdidi altındaydı. Gülek Geçidi'nin etrafında Fransız hakimiyetini sağlama görevi için Binbaşı Mesnil yönetiminde bir tabu

Kurtuluş Savaşının Kadın Kahramanları: Şerife Bacı

Yıl 1921, Aralık ayında kar birdenbire bastırmış, Küre ve Ilgaz dağlarından geçen İnebolu-Ankara yolu kapanmıştı. Cepheye giden nakliye kolları geceye kalmadan yakın köy ve hanlara sığınmışlardı...