Ana içeriğe atla

Zaman Yolcusu: Geçmişe açılan kapıdan geçtim!...

Taş Mescit - Cemalettin Ferruh Darulhadisi

Taş Mescit - Cemalettin Ferruh Darulhadisi

Çankırı'da Selçuklu döneminden kalma en önemli yapı. Şifahane kısmı moloz taştan yapıldığından tamamen yıkılmış. Anadolu Selçuklu Hükümdarı I. Alaaddin Keykubat zamanında Çankırı Atabeyi (valisi) Cemalettin Ferruh tarafından 1235 yılında yaptırılmış. Cemalettin Ferruh şifahaneye ilave olarak 1242 yılında, Hadis ilminin öğretildiği bir medrese, bir dar-ul hadis inşa ettirmiş. Günümüzde bu yapı Taş Mescit olarak anılıyor. Uzun yıllar mevlevihane olarak kullanılmış.

Mimari özelliğinin yanısıra, yapının, plastik sanatlar bakımından önemi, üzerinde yer alan iki figürden kaynaklanıyor. Bunlardan biri sürekli yayınlara konu olmuş ve üzerinde durulmuş. 100x25 cm ebatlarındaki bu kabartmanın özelliği, gövdeleri birbirine dolanan iki ejder (yılan) motifi. Ejderlerin başları birbirine karşılıklı gelecek şekilde biçimlendirilmiş. Günümüzde tıp Sembolü olarak kullanılan kabartmanın orjinali kaybolmuş, yerine aslına uygun olarak yaptırılan yenisi konulmuş.

Halk arasında su içen yılan olarak da isimlendirilen ikinci parça diğerinin aksine kabartma şeklinde değil, başlı başına bir heykel görünümünde. Darulhadis'te kullanılan gözenekli taştan yapılmış olan parça kupa şeklinde, gövdesine bir yılan sarılmış ve üst kısmından uzanıyor. Bu motif ise günümüzde eczacılık sembolü olarak kullanılıyor. Heykel Çankırı Müzesi'nde sergileniyor.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asteriks, Loreena McKennitt, Enya ve Yozgat

Sabahın erken saatinde tur otobüsünü bekliyorum. Durağa gelen bir kaç hanım "Yozgat'a mı gideceksiniz?" diye soruyor. "Evet" diye cevaplıyorum. İçlerinden birisi "Napacaksınız Yozgat'ta, işiniz mi yok?" diye soruyor. "Siz niye gidiyorsunuz?" diyorum. "Ben Yozgat'lıyım" diyor. Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?

Karboğazı Destanı

Karboğazı Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nda Toros dağlarında Fatma Nine, yörükler ve köylülerden oluşan Milli Kuvvetler ile Fransız ordusu arasında kara savaşı. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisinden sonra Osmanlı ordusu Mondros Mütarekesiyle silahsızlandı. Müttefikler, ateşkesten 47 gün sonra 17 Aralık 1918'de Mersin'i işgal ettiler. Hemen ardından Fransa güney Anadolu'nun çoğunu işgal etti. Güneybatı İtalyan kontrolü altında olduğundan, Türkiye Akdeniz'le irtibatını kaybetti. Dağları kontrol etmek için Fransız planı : Fransa deniz kıyısını ve Çukurova gibi alüvyal ovaları kontrol etmeye çalıştı. Ancak Toros Dağlarındaki köylülerin ve göçebe Yörük obalarının kontrolü zordu. Dahası, Akdeniz kıyılarından Orta Anadolu'ya ana geçit olan antik çağın Kilikya Kapısı Gülek Geçidi, milli kuvvetlerin sürekli tehdidi altındaydı. Gülek Geçidi'nin etrafında Fransız hakimiyetini sağlama görevi için Binbaşı Mesnil yönetiminde bir tabu

Kurtuluş Savaşının Kadın Kahramanları: Şerife Bacı

Yıl 1921, Aralık ayında kar birdenbire bastırmış, Küre ve Ilgaz dağlarından geçen İnebolu-Ankara yolu kapanmıştı. Cepheye giden nakliye kolları geceye kalmadan yakın köy ve hanlara sığınmışlardı...