Ana içeriğe atla

İki Şuppiluliuma

Statue of Suppiluliuma, Hatay, TurkeyI. Şuppiluliuma, İsa'nın doğumundan 1344 - 1322 yıl önce, yani günümüzden yaklaşık 3350 yıl önce, adı Hititçe olan ilk Hitit kralı. Şuppi Hitit dilinde saf, luli ise kaynak anlamına gelir. Şuppiluliuma, "saf bir kaynaktan gelen" anlamına, yani günümüz Türkçesinde Paksoy, Temizkan, Akpınar gibi bir isme karşılık geliyor. Sanki telefon rehberinden seçilmiş bir soyadı gibi, o kadar içimizden biri yani... Yaklaşık 35 yıl boyunca Yakın Doğu tarihine damgasını vuran Hitit kralı, Hitit Krallığı'nı imparatorluğa dönüştüren hükümdar olarak kabul edilir. Hükümdarlığı döneminde Büyük Hitit İmparatorluğu en parlak dönemini yaşamış ve eski başkent Hattuşaş'ın savunması güçlendirilmiştir. Dört bir yandan saldırıya uğrayarak küçülen Hitit devleti yeniden toparlanmış, yakındoğunun en büyük devleti konumuna gelmiştir.

Mısır'da ise, Firavun Tutankhamon'un ölümü üzerine, Şuppiluliuma'nın başarılarından çok etkilenen Mısır Kraliçesi, Firavun Akhenaton'un kızı Ankhesenamen, elçiler aracılığıyla bir mektup göndererek:

"Kocam öldü ve benim hiç oğlum yok.
Senin çok oğlun varmış.
Oğullarından birini Mısır'a yolla.
Benimle evlensin.
Firavun olsun, Mısır'ı yönetsin.
Yoksa ben hizmetkarlarımdan birisiyle evlenmek zorunda kalacağım, bunu hiç istemiyorum." der.

Şuppiluliuma fazla iyi görünen bu teklife inanmaz. Yanındakilere şaşkınlıkla:

"Hayatımda böyle şey duymadım!" der.

Hitit kralı elçilerini durumu yerinde incelemek üzere Mısır'a yollar. Elçiler durumu onaylarlar. Bunun üzerine Hitit Prensi Zannanza yola çıkar. Ancak korkulan başa gelir, sakınılan göze çöp batar: Prens Mısır'a hiç ulaşamaz ve yolda ölür, belki de öldürülür. Kızgın protestolar, notalar birbirini izler. Olay Hititlerin Suriye ve Kenan Ülkesini ele geçirmeleriyle sonuçlanır.

Karatepe Adana

II. Şuppiluliuma, M.Ö 1207-1178 yıllarında, yani günümüzden yaklaşık 3200 yıl önce hüküm sürdüğü düşünülen Hitit İmparatorluğu’nun Büyük Krallık Dönemi’nin bilinen son kralı. Asur kralı I. Tukulti-Ninurta'nın çağdaşıdır. Komutası altındaki donanma Kıbrıslıları yenilgiye uğratmıştır, bu olay aynı zamanda tarihte kaydedilmiş ilk deniz savaşıdır.

II. Şuppiluliuma dönemine ait onlarca çivi yazılı döküman ve Luvi hiyeroglifi ile yazılmış iki anıtsal kitabe Boğazköy, Hattuşa'da bulunmuştur.

II. Şuppiluliuma döneminde Hitit ülkesinde büyük bir kıtlık çekildiği de anlaşılmaktadır. Çağdaşı olan firavun Merenptah'ın Karnak tapınağındaki yazıtlarında "Hatti ülkesini canlı tutabilmek için" tahıl gemilerinin gönderildiği belirtilmekdir.

Bulunan dökümanlarda her ne kadar başarılı seferlerden bahsedilmişse de, M.Ö 1170’lerin sonunda Hitit Krallığı, Deniz Kavimlerinin ve Kaşkaların işgaliyle sona ermiştir.

Denizci kavimler, Tunç Çağının sonlarına doğru, özellikle MÖ 13. yüzyılda Yunan Yarımadası, Anadolu, Suriye, Fenike, Filistin, Kıbrıs ve Mısır'ı işgal eden denizci, savaşçı halklardır. Hititler gibi antik dönemin büyük imparatorluklarının yıkılmasından sorumlu tutulurlar.

Kaşkaların yaşadığı topraklar, Kuzey Anadolu'da bugünkü Orta Karadeniz bölgesi ve civarına denk düşer. Hitit belgelerinde savaşçı ve yağmacı zorlu bir göçebe halk olarak geçmektedir. Kaşkalar zaman zaman Hititlere birçok kez saldırmış, onların ülkesini baştan aşağı istila ederek Nensa (Niğde) şehrine kadar dayanmışlardı.

Fotoğraflar: 1) 2012 yılında Hatay'da Tel Tayyinat höyüğünde bulunan Şuppiluliuma heykelinin Ankara Anadolu Medeniyetleri müzesindeki replikaları. 2) Karatepe Adana

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asteriks, Loreena McKennitt, Enya ve Yozgat

Sabahın erken saatinde tur otobüsünü bekliyorum. Durağa gelen bir kaç hanım "Yozgat'a mı gideceksiniz?" diye soruyor. "Evet" diye cevaplıyorum. İçlerinden birisi "Napacaksınız Yozgat'ta, işiniz mi yok?" diye soruyor. "Siz niye gidiyorsunuz?" diyorum. "Ben Yozgat'lıyım" diyor. Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?

Karboğazı Destanı

Karboğazı Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nda Toros dağlarında Fatma Nine, yörükler ve köylülerden oluşan Milli Kuvvetler ile Fransız ordusu arasında kara savaşı. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisinden sonra Osmanlı ordusu Mondros Mütarekesiyle silahsızlandı. Müttefikler, ateşkesten 47 gün sonra 17 Aralık 1918'de Mersin'i işgal ettiler. Hemen ardından Fransa güney Anadolu'nun çoğunu işgal etti. Güneybatı İtalyan kontrolü altında olduğundan, Türkiye Akdeniz'le irtibatını kaybetti. Dağları kontrol etmek için Fransız planı : Fransa deniz kıyısını ve Çukurova gibi alüvyal ovaları kontrol etmeye çalıştı. Ancak Toros Dağlarındaki köylülerin ve göçebe Yörük obalarının kontrolü zordu. Dahası, Akdeniz kıyılarından Orta Anadolu'ya ana geçit olan antik çağın Kilikya Kapısı Gülek Geçidi, milli kuvvetlerin sürekli tehdidi altındaydı. Gülek Geçidi'nin etrafında Fransız hakimiyetini sağlama görevi için Binbaşı Mesnil yönetiminde bir tabu

Kurtuluş Savaşının Kadın Kahramanları: Şerife Bacı

Yıl 1921, Aralık ayında kar birdenbire bastırmış, Küre ve Ilgaz dağlarından geçen İnebolu-Ankara yolu kapanmıştı. Cepheye giden nakliye kolları geceye kalmadan yakın köy ve hanlara sığınmışlardı...