Ana içeriğe atla

Karboğazı Destanı



Karboğazı Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nda Toros dağlarında Fatma Nine, yörükler ve köylülerden oluşan Milli Kuvvetler ile Fransız ordusu arasında kara savaşı.

Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisinden sonra Osmanlı ordusu Mondros Mütarekesiyle silahsızlandı. Müttefikler, ateşkesten 47 gün sonra 17 Aralık 1918'de Mersin'i işgal ettiler. Hemen ardından Fransa güney Anadolu'nun çoğunu işgal etti. Güneybatı İtalyan kontrolü altında olduğundan, Türkiye Akdeniz'le irtibatını kaybetti.

Dağları kontrol etmek için Fransız planı: Fransa deniz kıyısını ve Çukurova gibi alüvyal ovaları kontrol etmeye çalıştı. Ancak Toros Dağlarındaki köylülerin ve göçebe Yörük obalarının kontrolü zordu. Dahası, Akdeniz kıyılarından Orta Anadolu'ya ana geçit olan antik çağın Kilikya Kapısı Gülek Geçidi, milli kuvvetlerin sürekli tehdidi altındaydı. Gülek Geçidi'nin etrafında Fransız hakimiyetini sağlama görevi için Binbaşı Mesnil yönetiminde bir tabur görevlendirildi. Merkezi, şimdi ilçe merkezi olan Pozantı'da yer almaktaydı. 1920 baharında milli kuvvetler demiryolunu Pozantı'dan güneye doğru kontrol etmeye başladılar ve Pozantı'nın Çukurova ile bağlantısını kestiler.

Karboğazı Baskını: General Duffieux'dan, uçaklarla bırakılan mesajlar aracılığıyla onay aldıktan sonra, Mesnil, 26-27 Mayıs gecesi Fransız hatlarına doğru sürpriz bir geri çekilme kararı aldı. Resmi raporlara göre birim, 9 subay, 696 asker, 4 süvari, 19 yaralı subay ve asker, ve savaş esirlerinden oluşuyordu.

Ancak şimdi Gülek olarak adlandırılan Yaylaçukuru köyünden gelen köylüler taburu gördüler ve Kuvayı Milliye şefi Kemal Bey'i (Kemal Ekin) bilgilendirdiler. Aydınlı Yörükleri ve bazı köylüler ile Kemal Bey pusuda bekledi. Karboğazı vadisinin karşılıklı iki tarafında mevzi almışlardı.

Fransızların sayı ve üstün topçu avantajı vardı, ancak milli kuvvetler gizlenme ve pusu avantajına sahipti. 27 Mayıs, sabah erken saatlerde vadinin iki yanından ateş açıldı. Fransız askerleri Pozantı'ya doğru kaçmaya çalıştı. Fakat üçüncü bir milli kuvvetler grubu önlerini kesti.

Akşama doğru, ağır kayıplardan sonra tabur teslim oldu. Yaylaçukuru’na götürüldüler. Burada Teğmen Hasan’la teslimiyet protokolünü imzaladılar. Kara Afet lakaplı Hasan Akıncı. Savaş esirleri bulgur pilavı, et ve ayran, soğuk yoğurt ikram olundular. 25 Eylül 1921'e kadar esir tutuldular.

Esirler ve diğer kayıplar: Mesnil ve Journois dahil toplam savaş esiri sayısı 530 idi. Ayrıca milli kuvvetler tarafından 2 top, 8 makineli tüfek ve 90'dan fazla katır ele geçirilmiştir. Fransız tarafının zayiatı ağırdı. Tam rakam bilinmiyor.

Fatma Ninenin Napolyon'u alt ettiği yer: Napolyon'un imparatorluk sancağının Yörüklerin ve köylülerin eline geçtiği, savaştan sonra dostane ilişkiler çerçevesinde geri verildiği söylenir.

Sonuçlar: Tepedeki çatışma nispeten küçüktü. Fakat bu, Fransızların Toros Dağlarını ele geçirme planlarını etkili bir şekilde sona erdirdi. 1921'de Fransa, Kilikya Barış Anlaşması ve Ankara Anlaşması ile Türkiye'den çekilmeyi kabul etti.

Demek, işte bu yüzden, Mustafa Kemal Atatürk:

Efendiler! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asteriks, Loreena McKennitt, Enya ve Yozgat

Sabahın erken saatinde tur otobüsünü bekliyorum. Durağa gelen bir kaç hanım "Yozgat'a mı gideceksiniz?" diye soruyor. "Evet" diye cevaplıyorum. İçlerinden birisi "Napacaksınız Yozgat'ta, işiniz mi yok?" diye soruyor. "Siz niye gidiyorsunuz?" diyorum. "Ben Yozgat'lıyım" diyor. Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?

Kurtuluş Savaşının Kadın Kahramanları: Şerife Bacı

Yıl 1921, Aralık ayında kar birdenbire bastırmış, Küre ve Ilgaz dağlarından geçen İnebolu-Ankara yolu kapanmıştı. Cepheye giden nakliye kolları geceye kalmadan yakın köy ve hanlara sığınmışlardı...