Ana içeriğe atla

Bir Anadolu Gezisi: Kastamonu

Kastamonu Evleri

Ülkemizin her köşesi ayrı güzelliklerle bezenmiş. Her ilimiz, hatta her ilçemiz farklı medeniyetlere, kültüre misafirlik yapmıştır. Keşfedilecek daha nice doğa harikası vardır bilinmez. Turizme açılmayı ve tanıtılmayı bekleyen illerden birisi de Kastamonu. Kastamonu’ya gideceğimi söylediğimde arkadaşlarım "orada ne var ki gidiyorsun" demişlerdi. Trekking, doğa ve mağara turizmi, dağcılık, yayla turizmi ve tarihi içinde bir sır gibi saklayan Kastamonu...

Kastamonu – Ankara arası 235 km. Çankırı, Ilgaz ilçesi, Ilgaz Dağı istikametinde devam eden yol sizi Kastamonu’ya ulaştırır. İlin kuzeyinde Karadeniz sahiline paralel olarak yükselen Küre (İsfendiyar) Dağı, güneyde Ilgaz Dağları ile ormanlarla kaplıdır. Ilgaz Dağını geçerken, onun gerçekten Anadolu’nun yüce dağı olduğuna karar verdim. Hava yağmurlu, biraz serindi. Bu nedenle dağa doğru çıkan virajları yavaş yavaş alırken etrafı sis kaplamıştı. Bazen sis dağılınca heybetli ormanı görebiliyorduk. Ilgaz Dağının en yüksek yeri Hacet Tepesidir. (2565 m.) 1088 hektar büyüklüğündeki milli park zengin bitki örtüsü ve yabani hayvan varlığını içinde barındırır. Ilgaz Dağı kuş gözlem evi, sakallı akbaba, küçük kartal ve kızıl akbaba popülasyonlarıyla önemli yer teşkil eder. Kışın kayak merkezi ve oteli kayak sporuna gönül verenleri en iyi şekilde misafir eder. Buz gibi akan suyu, bol oksijeni ile enerji toplarsınız.

Mount Ilgaz

Abana, Araç, Azdavay, Cide, Çatalzeytin, Daday, İnebolu, Küre, Taşköprü, Tosya ilçelerinden bazılarıdır. Kastamonu'da yapılan kazılarda yerleşimin Paleolotik Döneme kadar gittiği tespit edilmiştir. Hititler, Persler, Makedonlar, Romalılar, Bizaslılar, Selçuklular, Candarlıoğulları, Osmanlılar yöreye hakim olmuşlardır. Roma döneminde Paflagonya’nın merkezi Pompeipolis (Zımbıllı Tepe Höyüğü) Taşköprü ilçesinde ziyaretçilerini bekler.

Pitching Straw

Daday yolu üzerinde bulunan Kasaba Köyünü gezerek ili keşfetmeye başlıyoruz. Köy yeşillikler içine yerleşmiş sakin, eski ahşap evleri ile şirin bir yer. Bu köyde neden yapıldığı bilinmeyen Mahmut Bey Camii hayret edilecek bir şaheser. 600 küsur yıllık camii, miladi 1366’da yörenin beyi olan Mahmut Bey tarafından yaptırılmış. Çatı işçiliği tamamen ahşaptır. Çivi kullanılmadan geçme sistemi ile yapılmıştır. Tavan oymalarının işçiliği büyüleyici güzelliktedir. Oyma eski kapı 1997’de çalınmış, sonra bulunarak Kastamonu müzesinde sergilenmektedir.

Kasaba Mahmut Bey Camii

Kastamonu Kalesinin Bizans döneminde yapıldığı düşünülüyor. Kalenin üst kısmı Candarlıoğulları zamanında yapılmış. İpek yolu üzerinde olan Kastamonu Osmanlı döneminde de kale şehridir. Kaleye çıktığınızda tüm şehri görebilirsiniz. Kent ortasından geçen nehirle ikiye ayrılır. Şehir merkezinde bulunan Valilik binası 1905 yılında Mimar Mehmet Efendi tarafından yapılmış. Önünde bulunan parkın içinde yer alan heykel Kurtuluş Savaşını anlatan bir kompozisyondur.

Şehit Şerife Bacı’nın öyküsü 1921-1922 yıllarında başlar. O sene kış çok sert geçer. İnsanın içini donduran soğuğa rağmen İnebolu’dan Ankara'ya cephane taşıyan kafilede bulunan Şerife Bacı tipi altında şehrin kapısı sayılan Kışlaönü’ne kadar gelebilir. Cephaneleri askerlerimize teslim etmesine çok az mesafe kala, kağnısının üzerinde donarak ölür. Onu bulduklarında üzerinde buz kesmiş yorganı kaldırdıklarında ağlama sesi duyulur. Top mermileri arasında gizlenmiş kundaktaki bebeğin sesidir bu!!!

Kastamonu

Kastamonu Arkeoloji Müzesi: Planı Mimar Kemalettin Bey tarafından çizilen müze binası 1910 yılında İttihat ve Terakki Klübu olarak kullanılmış, 1921 yılında İstiklal Mahkemesi’nin hizmetine verilmiş. Müzede, il çevresinde bulunan Hellenistik, Roma, Bizans dönemlerine ait cam, pişmiş toprak eserler, heykeller, mezar stelleri sergilenir. Atatürk’ün 1925 yılında Kastamonu gezisinde kullandığı eşyalar, fotoğraflar yer alır.

Livapaşa Konağı (etnografya müzesi) 1870 yılında Mir Liva Sadık Paşa tarafından özel olarak yaptırılmıştır. (Liva Osmanlı’da sancak beyi anlamına gelir.) Konak 1979 yılında Kültür Bakanlığı tarafından müze olarak kamulaştırılmış. Kastamonu el sanatlarını yansıtan ahşap eserler, dokumacılık, giysi, silah, baskıcılık, kunduracılık, semer, urgancılık, bakırcılık sanatlarının sergi salonları ve etnografik eserler sergilenir.

Fountain of Old Mosque

Nasrullah Paşa Camii ve Şadırvanı; Osmanlılar tarafından yaptırılan en büyük camii ve şadırvandır. Nasrullah Paşa bir dönem ilde kadılık yapmış ve adına camii, şadırvan, köprü yaptırılmıştır. Bina moloz taştan, harçla aralarına tuğla kuşaklar konarak inşa edilmiştir.

Cem Sultan Bedesteni; ilde sancak beyi olan Cem Sultan tarafından yaptırılmış. Han miladi 1469’da yapılmış, altın, gümüş ve değişik eşyaların satıldığı yerdir. Eskiden ticaret merkezi olan Kastamonu’da ondan fazla han bulunurmuş. Günümüzde birkaç tanesi ayakta kalmıştır.

Frenkşah Hamamı; miladi 1262 yılında Çobanoğulları emirlerinden Frenkşah Cemalettin tarafından yaptırılmış Selçuklu hamamıdır. 1990 yılında restore edilmiştir.

Osmanlı Sarayı; 1868 yılında yapılmış. 1925 yılında Atatürk ziyaret etmiş. O zamanlar belediye sarayı olarak kullanılan saray şu an otel olarak değerlendirilmektedir.

Aşıklı Sultan Türbesi; Aşıklı Sultan ili Bizans’tan almak üzere gelen Türk ordusu komutanıdır ve şehit düşmüştür.

Ottoman Headstone

Kastamonu ilimiz mağara turizmi bakımından da keşfedilmeyi bekler. Küre Dağı vadilerinde Kurtgirmez ve Ayıgölü ormanı içinde Devrekani Çayı’nın kanyonlarında suyun döküldüğü yeri arayan Cemal Gülas ve Atlas Kuyucu Şenpazar Dağlı Köyünde (900 mt yüksekte) Karadeniz bölgesinin en derin ve en geniş ağızlı mağarasının inişini keşfetti (250 mt). Mağaranın girişinde iki nehir birleşerek cadı kazanı oluşturur. Köy halkı bu mağaraya "Kuyluç" adını vermiş. (10 Ocak 1994 ATLAS dergisi) Ayrıca yörede Lorç ve Varla Kanyonları doğa severlerin keşfini bekliyor. Pınarbaşı ilçesinde bulunan Ilgarini mağarası ve Varla Kanyonu; Orman Bakanlığı, Birleşmiş Milletler ve FAO tarafından dünyanın dördüncü büyük mağarası ve doğa ölçeğinde bulunmuştur. İki bölümden meydana gelen Ilgarini mağarasında sarkıt ve dikit hareketliliği devam ettiğinden canlı mağara olup içinde ibadethane ve mezarlara rastlanmıştır. Küre ilçesinde bulunan Sarpunalınca Mağarası yatay ve aktif mağara türündendir. 662 mt. uzunluğundadır.

Yayla Turizmi bakımından da zengin olan ilimizde, Araç ilçesinde Munay, Fındıklı, Kirazlı, Daday ilçesinde Oluklu, Azdavay ilçesinde Suğla, Küre ilçesinde Belören, Tosya’da Kösem, Dipsizgöl, Yeşilgöl yaylaları biz doğa severleri beklemektedir.

Kastamonu ili, doğal güzellikleriyle turistleri bekleyen koyları ve plajları ile seyahat severleri büyüler. Cide Gideros Koyu ve plajı (sit alanı), Akbayır köyü kumsalı, İnebolu Boyranaltı Plajı, Abana halk plajı, Çatalzeytin Ginonu plajı bulunmaktadır.

Kastamonu’ya gelip de zengin mutfağından tatmamak olmaz. Her Pazar fırınlarda pastırmalı ekmek veya etli ekmek yapılır. Pidesi, tarhana çorbası, külbastı, mıhlama, biryan kebabı, çekme helvası mutfaktan seçtiklerim. Kiraz zamanı gelirseniz Tosya kirazının tadına mutlaka bakmalısınız.

Hafta sonunda iki ya da bir gün tatilimiz oluyor. Bu günleri her zamanki gibi televizyon seyrederek, ya da arabaya binip trafik sıkıntısı çekerek, az oksijenli bol kalabalık alışveriş merkezlerine giderek geçiririz. Eğer isterseniz çok farklı seçenekler bulursunuz. Yürüyüş yapmak, yeni bir yer keşfetmek, doğa ile baş başa kalmak, minik bir derenin türküsünü dinlemek, kuşların dedikodularına ortak olmak, bir meşenin ya da çam ağacının sırlarını öğrenmek, yağmurlu bir günde patikalarda yürürken ıslanarak yaşadığınızı hissetmek istiyorsanız doğa sizleri bekliyor. Hemen köşeyi dönünce, şu tepeyi aşınca süprizlerle dolu bir gün geçirmek için herkese iyi yolculuklar dilerim.

Kastamonu Festivalleri:
7-11 Eylül Taşköprü Uluslararası Sarımsak Festivali
6-8 Temmuz Cide Kültür, sanat(sarıyazma) Festivali
15-17 Temmuz Çatalzeytin Ginolu Gümüş Balık Festivali
25-27 Temmuz Abana Deniz Şenlikleri

Yazı: Nurperi Ünsal, Temmuz 29, 2003
Fotoğraflar: voyageAnatolia.blogspot.com

Valla Kanyonu
Horma Kanyonu
Küre Dağları: Kelebek ve dağ çiçekleri
Karda kışta Sinop yollarında...

Kasaba Camii

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asteriks, Loreena McKennitt, Enya ve Yozgat

Sabahın erken saatinde tur otobüsünü bekliyorum. Durağa gelen bir kaç hanım "Yozgat'a mı gideceksiniz?" diye soruyor. "Evet" diye cevaplıyorum. İçlerinden birisi "Napacaksınız Yozgat'ta, işiniz mi yok?" diye soruyor. "Siz niye gidiyorsunuz?" diyorum. "Ben Yozgat'lıyım" diyor. Doğrusu bu durum Yozgat hakkındaki genel kanıyı özetliyor. Oysa ben size: "Enya, Loreena McKennitt ve Asteriks aslen Yozgat'lıdır" desem ne derdiniz?

Karboğazı Destanı

Karboğazı Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nda Toros dağlarında Fatma Nine, yörükler ve köylülerden oluşan Milli Kuvvetler ile Fransız ordusu arasında kara savaşı. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisinden sonra Osmanlı ordusu Mondros Mütarekesiyle silahsızlandı. Müttefikler, ateşkesten 47 gün sonra 17 Aralık 1918'de Mersin'i işgal ettiler. Hemen ardından Fransa güney Anadolu'nun çoğunu işgal etti. Güneybatı İtalyan kontrolü altında olduğundan, Türkiye Akdeniz'le irtibatını kaybetti. Dağları kontrol etmek için Fransız planı : Fransa deniz kıyısını ve Çukurova gibi alüvyal ovaları kontrol etmeye çalıştı. Ancak Toros Dağlarındaki köylülerin ve göçebe Yörük obalarının kontrolü zordu. Dahası, Akdeniz kıyılarından Orta Anadolu'ya ana geçit olan antik çağın Kilikya Kapısı Gülek Geçidi, milli kuvvetlerin sürekli tehdidi altındaydı. Gülek Geçidi'nin etrafında Fransız hakimiyetini sağlama görevi için Binbaşı Mesnil yönetiminde bir tabu

Kurtuluş Savaşının Kadın Kahramanları: Şerife Bacı

Yıl 1921, Aralık ayında kar birdenbire bastırmış, Küre ve Ilgaz dağlarından geçen İnebolu-Ankara yolu kapanmıştı. Cepheye giden nakliye kolları geceye kalmadan yakın köy ve hanlara sığınmışlardı...